Sertifika Yerine Dijital Nişanlar

İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Rektörü Prof. Dr. Yusuf Hakan Abacıoğlu, tercih dönemi öncesinde Milliyet gazetesi aracılığıyla gençlere önemli tavsiyelerde bulundu. İEÜ’nün son dönemde hayata geçirdiği projeleri ve dijitalleşme alanında attığı adımları anlatan Prof. Dr. Abacıoğlu, yeni nesil eğitim anlayışını detaylarıyla açıkladı.
Üniversitelerde tatlı bir tercih telaşı yaşanıyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi olarak siz bu sürece hazır mısınız?
Biz, üniversitemizde eğitim gören her gencimizi, ülkemiz ve şehrimiz için büyük bir değer olarak görüyoruz. Onları geleceğe en iyi şekilde hazırlamak için çalışıyoruz. Yıl boyunca liselere gidiyor; üniversiteye hazırlanan birçok gencimizi kampüsümüzde konuk ediyoruz. Gençlerimizin talepleri, beklentileri doğrultusunda fiziki şartlarımızı, müfredatımızı sürekli güncelliyoruz. Sosyal medyamız, web sitemiz, dijital ve yazılı basın aracılığıyla vizyonumuzu, gelecek öngörümüzü kamuoyu ile sık sık paylaşıyoruz. Gururla söylüyorum ki, bunda da oldukça başarılıyız.
İEÜ’ye olan ilgi nasıl?
2023 yılında üniversitemiz, başarılı öğrenciler tarafından daha da çok tercih edilir noktaya geldi. Yüzde 99.92 ile oldukça yüksek bir tercih oranına ulaştık. Üniversitemize sözel ve yabancı dil alanında ilk 2 bin 500, sayısal ve eşit ağırlık alanında ilk 10 bin içinde yerleşen öğrencilerimizin sayısı, 2018’e göre yüzde 250, 2022’ye göre yüzde 100 arttı. Bununla birlikte son bir yılda üniversitemize ilk 3 tercihinde yerleşen öğrenci oranı, yüzde 43’ten yüzde 55’e yükseldi. Ayrıca; üniversitemiz bölümlerine yerleşen öğrencilerimizin ortalama başarı puanının, geçtiğimiz yıllara göre önemli bir artış gösterdiğini de görüyoruz. Ülkemiz genelindeki 79 vakıf üniversitesi arasında; 33 lisans bölümümüzün 12’sinde birinci, beşinde ikinci, beşinde üçüncü ve 11’inde dördüncü olmayı başardık. Ege Bölgesi’nde, devlet üniversitelerinin tamamına birincilikle, vakıf üniversitelerinin ise neredeyse hepsine tam bursla yerleşebilecek öğrenciler, üniversitemizin yüzde 50 veya yüzde 25 indirimli kontenjanlarını tercih etti. Bu veriler, üniversitemizin başarılı gençler tarafından özellikle tercih edildiğini, İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin artık kendini kanıtlamış, marka bir üniversite olduğunu açıkça gösteriyor.
DÜNYA SIRALAMASINDA ÖNLERDEYİZ
Başarı sıralamasında durumunuz ne?
Üniversitemiz, uluslararası alandaki en saygın değerlendirme kuruluşları arasında gösterilen İngiltere merkezli Times Higher Education (THE) ve Quacquarelli Symonds (QS) tarafından hazırlanan ‘en iyi üniversiteler’ sıralamasında yer aldı. THE tarafından açıklanan listede, nitelikli eğitim alanında ise dünyadaki ilk 200 üniversite arasına girmeyi başardık. Nitelikli eğitim kategorisinde Türkiye’deki vakıf üniversiteleri arasında ikinci sırada gösterildik.
İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin farklılıkları, üstün yönleri nelerdir?
Üniversite-şehir bütünleşmesinin Türkiye’deki ilk modeli olan Kampüsİzmir’in kurucusuyuz. Kampüsİzmir; “Garantili staj”, “Kesintisiz burs”, “Referanslı iş” ve “Küresel bağlantı” olmak üzere 4 temel bileşenden oluşuyor. İzmir Ticaret Odası’nın gücünü arkamıza alarak başlattığımız ‘Garantili staj’ projesiyle öğrencilerimzie; kendilerine en uygun ve nitelikli firmalarda staj yapma, bu sayede iş yaşamını yakından tanıma fırsatı sağlıyoruz. Türkiye ekonomisine güç katan nitelikli firmalarda, deneyimli isimlerle çalışabilen, yurt dışına kolaylıkla açılabilen ve henüz okurken iş dünyası ile yakın ilişki kurabilen öğrencilerimiz, yaşıtları arasında fark yaratarak bir adım öne çıkıyor. Bunlara ek olarak, öğrencilerimizi mezun olmadan önce iş insanlarıyla bir araya getirmek amacıyla başlattığımız ‘Üç Kuşak Usta-Çırak’ projesine de devam ediyoruz. Şimdiye dek yaklaşık bin öğrencimiz, bu projeye dahil oldu. Türkiye’de ilk kez uygulanan projemize, ‘çırak’ olarak dahil olan her öğrencimizi, ileride çalışmak istediği sektörden bir isimle, ustasıyla eşleştirdik. Tüm bunlar, üniversite olarak gençlerimize sağladığımız önemli fırsatlar. Yaklaşık 50 ülkede üniversitemizi başarıyla temsil eden, kendi işini kuran ya da uluslararası şirketlerin gözdesi olan mezunlarımız var.
ÖĞRENCİLERİMİZ MUTLU
Tercih yapacak gençlere önerileriniz ne olur?
Gençlerimiz, söylentiler üzerinden değil de gerçekler üzerinden seçim yapmalı. Bu süreçte uzmanlardan destek almak da son derece önemli. Ben, bu yıl üniversite seçecek olan gençlerimizi, kampüsümüzde gerçekleşecek ‘Tercih Günleri’ne sizlerin aracılığıyla davet ediyorum. Üniversitemize gelsinler ve tercihlerini yapmadan önce mutlaka uzmanlara, rehber öğretmenlerimize danışsınlar. Bunun yanı sıra gençlerimiz, gitmeyi düşündükleri potansiyel üniversiteleri belirlemeli ve karşılaştırma yapmalı. Bu noktada üniversitelerin bölümlerini, öğretim kadrosunu, akademik olanaklarını, mezunların iş bulma durumunu mutlaka değerlendirmelerini öneririm.
Tercih yaparken gözden kaçırılmaması gereken bir diğer nokta ise üniversitelerin sanayi ve iş dünyasıyla kurduğu ilişkiler. Gençlerimiz bunu dikkate almalı. Üniversitelerin sosyal olanakları çok önemli. Özellikle üniversitedeki sportif ve sanatsal faaliyetlerin detaylıca incelenmesini, öğrenci kulüplerine bakılmasını öneririm.
Tercihte bulunmadan önce bölümlerin akredite olup olmadığına ya da hangi kriterleri yerine getirdiğine de kesinlikle dikkat edilmeli. Gençlerimiz, üniversitelerin uluslararası iş birliklerini de önemsemeli. Seçecekleri üniversitenin yurt dışında kendilerine hangi fırsatları sağlayacağını, kaç yükseköğretim kurumuyla uluslararası iş birliğinin bulunduğunu araştırmalılar.
Üniversitemizin tercih günleri programlarında görev alacak öğrencilerimizle konuştuğumuzda; güçlü akademik kadromuzdan, İngilizce ve ikinci yabancı dil eğitimimizden, öğretim üyelerimize kolayca ulaşmaktan son derece memnun olduklarını ifade ediyorlar. Sosyal ortamın zengin olduğunu, mutlu olduklarını söylüyorlar. Böyle bir kampüste eğitim almak, başarıya giden yolu da aydınlatıyor. Yapılan bir araştırmada, öğrenci memnuniyeti dikkate alındığında, ülkemizdeki vakıf üniversiteleri arasında altıncı sırada, devlet üniversitelerinin de dahil olduğu genel sıralamada ise 10’uncu gösterildik. Üniversitemizde özgür bir ortamı sağladığımız için çok mutluyuz.
Göreve geldiğinizden bu yana üniversitede hangi projeler yapıldı?
Özellikle yazılım altyapımızı yeniliyoruz, iyileştiriyoruz. Öğrenci bilgi yönetim sistemi, akademik bilgi yönetim sistemi, insan kaynakları gibi farklı alanlardaki yazılımları güncelliyoruz. Daha güçlü, daha hızlı ve kullanıcılar açısından daha büyük kolaylıklar sağlayabilecek bir altyapı dönüşümü içerisindeyiz. Dijital dönüşüm anlamında Türkiye’de liderlik etmiş bir üniversiteyiz. Derslerimiz kayıt altına alınıyor. Öğrencilerimiz, derslere istediği zaman, istediği yerden erişebiliyor.
Bunların yanı sıra üniversitemizde ‘Herkes İçin Kodlama’ adlı proje başlatarak öğrencilerimize, çalışanlarımıza ve akademisyenlerimize yönelik düşük kodlama eğitimi vermeye başladık. Eğitimlerimize katılanlar; basit yazılımlardan karmaşık yazılımlara kadar pek çok konuda bilgi sahibi olacak. Dijital yaşama uyum sağlayabilmek açısından bu projemizin oldukça önemli olduğunu düşünüyorum.
Hazırlığı devam eden bir dijital eğitim platformu çalışmamız da var. Bunun kavramsal çerçevesi oluştu. Bu platform üzerinden; kendi öğrencilerimize, çalışanlarımıza, akademisyenlerimize ve topluma, dijital ortamdaki eğitimleri aktarabilmeyi istiyoruz. Bu eğitimleri toplumsal sorumluluğun parçası olarak vatandaşlarımıza yayabilmek istiyoruz. Örneğin; afetler, sürdürülebilirlik, sağlık ve çevre gibi birçok konuda kısa videolar oluşturarak doğru ve güvenilir bilgiyi topluma eriştirme niyetindeyiz.
Bu platformu çok önemsiyorum. Çünkü öğrenme biçimleri artık değişiyor. Biz, üniversite olarak öğrenme biçimlerindeki, bilgi edinme teknolojilerindeki değişikliğe adapte olmak zorundayız. Yoksa öğrencilerimizin taleplerine cevap veremeyiz. Yine küçük öğrenme paketleri halinde eğitimlerin sunulması anlamına gelen mikro öğrenme paketleri oluşturmaya çalışıyoruz. Bunlara mikrokredi sistemleri de deniyor. Öğrencilerimiz, bu paketleri tamamladıkça dijital nişan alabilecek.
Türkiye’de var mı dijital nişanlar?
Özel sektörde küçük çaplı denemelerle yapanlar var. Dijital nişanlar, artık birçok ülkede kağıt sertifikaların önüne geçti. Bu konuya önem verilmeli.
İzmir'de ilk olacaksınız değil mi?
Üniversite bazında ilk olabilir diye tahmin ediyorum. Bu alanda da öncü konumda yer aldığımızı söyleyebilirim.
Peki, Z kuşağı çok konuşuluyor, tartışılıyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
Z kuşağının bizden farklı olduğu kesin. Z kuşağının dünyada olup bitene karşı duyarsız olduğunu söyleyenlere katılmıyorum. Belki bizim kadar dışa vurmuyor, bizim gibi ifade etmiyor olabilirler. Ama asla duyarsız bir kuşak değiller. Dünyaya başka yerden bakıyorlar. Olumsuz konuşanların aksine ben Z kuşağından umutluyum.
GÜZELBAHÇE KAMPÜSÜ BİR DÖNÜŞÜM PROJESİ
Dünya hızla değişiyor. Sizce üniversiteler nereye evriliyor?
Evrensel çağdaş bilgi birikiminin genç beyinlere sunulduğu, gençlerin ufuklarını genişleten, hayal güçlerini harekete geçiren ve onları hayata hazırlayan sürdürülebilir ve inovatif üniversitelere doğru bir eğilim var. Üniversite olarak stratejilerimizi; vakıf üniversiteleri arasında birinci sıraya yükselmek ve dünyada tüm üniversite sıralamalarında ilk 500’de yer almak vizyonuyla belirliyoruz. Mütevelli Heyet Başkanımız Sayın Mahmut Özgener de Güzelbahçe’de inşa edeceğimiz yeni kampüsümüzün temel atma töreninde yaptığı konuşmada, bunu açıkça ifade etti. Yeni kampüs yatırımımız, üniversitemizin teknolojik altyapısına yönelik yenilikler, akademik kadromuzu sürekli güçlendirerek yola devam etmemiz, bunun somut birer örneği. Güzelbahçe kampüsü bir dönüşüm projesidir. Sürdürülebilir bir yaşam için yaratıcı ve dönüştürücü çözümler üreten bir üniversite vizyonumuzun belki de en önemli adımıdır.
Böyle bir dönemde üniversitemizin rektörü olmayı büyük bir ayrıcalık sayıyorum. Bu, tıpkı bir çocuğun ilk adımlarına tanıklık etmek gibi. Heyecanlı ve gurur verici. Yaklaşık 2 milyar liralık yatırımla hayata geçecek, 18 yapıdan oluşacak, 130 bin metrekare kapalı alana sahip olacak yeni kampüsümüzü, 3 yıl içinde tamamlamayı hedefliyoruz. Ege Bölgesi’nin iklim koşullarına uygun tasarlanan kampüsümüzde, temiz enerji teknolojileri kullanılacak ve enerji performansları optimize edilmiş binalar yer alacak. Ayrıca, yerleşke içi ulaşımı da elektrikli araçlarla sağlayacağız.
Akademik yapılarımız ise bilime odaklanmış, kapsayıcı, yaratıcı ve özgün düşünce oluşumunu destekleyici; güncel, disiplinler arası buluşma alanları yaratma hedefiyle tasarlandı. Güzelbahçe kampüsümüz; öğrencilerimizi dijital arayüzlerle zenginleştirilmiş, IoT ve artırılmış gerçeklik gibi bilgi çağının heyecan verici teknolojilerinden faydalanabilecekleri hibrit öğrenme tabanlı akıllı kampüs deneyimi ile karşılayacak.
YAPAY ZEKA KORKUTMUYOR
Yapay zeka konusunda ne düşünüyorsunuz?
Yapay zeka, öğrencilerimiz ve akademisyenler tarafından etkin kullanılması gereken bir araç. Yani cep telefonunu kullandığımız gibi yazay zekayı da kullanmak durumunda kalabiliriz. Önemli olan yapay zeka teknolojisini doğru şekilde kullanmanın yollarını yaratmak. Doğru kullanabilirseniz, bizlere çok ciddi yardımcı olabilecek bir araç.
İddia edildiği gibi korkulacak boyuta gelebilir mi sizce?
Hayır, korkutmuyor. İnsanoğluna benzemeyecek ayrı bir zeka türü olarak da gelişebilir. Bu iki zeka türünün birlikte nasıl çalışacağının mekanizmasının doğru kurgulanması lazım.
İZVAK’la bir araştırmanız da var değil mi? Bahseder misiniz biraz?
Spor, bir kentin ekonomisine çok şeyler katan bir alan. İzmir Spor Kulüpleri Birliği Vakfı (İZVAK) ile yürüttüğümüz ortak proje kapsamında Türkiye’ye örnek olacak bir iş birliğine imza attık. İlk olarak, İzmir’den Süper Lig’de en az bir takımın olmasının kente kazandıracağı tüm ekonomik ve marka değerler, analiz ederek sayısal veri haline getirilecek. Üniversitemiz ve İZVAK, İzmir özelinde sporun tüm branşlarında gelişim sağlanması ve kulüplerin nelere ihtiyaç duyduğu konusunda da ortak projeler geliştirmeye devam edecek.
İzmir halkı ile bütünleşiyor diyebilir miyiz?
Biraz önce, özellikle Kampüsİzmir konseptimizi anlatırken de bahsettiğim gibi İzmir ile bütünleşmiş, gücünü ve enerjisini bu şehirden alan bir üniversiteyiz. Toplama yarar sağlamak, yerel ekonomiyi güçlendirmek ve kültürel mirası korumak için çok önemli adımlar attık. Toplumsal sağlığı temel atan projeler gerçekleştirdik. Öğrencilerimizin fiziksel, sosyal ve sportif gelişimini artırmak amacıyla ‘sağlıklı kampüs’ konseptini hayata geçirerek kentimize örnek olacağına inandığımız bir çalışmayı başlattık.
İzmir ile zaten çok güçlü olan bağlarımızı daha da geliştiriyoruz. Psikoloji Uygulama ve Araştırma Merkezimiz aracılığıyla ihtyaç duyan kişilere psikolojik destek sağlıyor; çocuk üniversitemizde farklı yaş gruplarından çocuklarımıza yönelik etkinlikler düzenliyoruz. Yaratıcı Ekonomi Uygulama ve Araştırma Merkezimizin yürütücüsü olduğu Create In İzmir projemizle hem şehrimizi hem de bölgemizi yaratıcılığın merkezi haline getirmek hedefiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sürekli Eğitim Merkezimiz aracılığıyla toplumumuzun her kesimine yönelik dikkat çeken çalışmalar yapıyoruz. Örneğin; ‘Bilge yaşam’ isimli projemizde yaşlılarımızı kampüsümüzde konuk ettik. Bilge çınarlarımıza; dijital öğrenme, sosyal medya ve internet kullanımı, meditasyon, sandalye yogası, nefes egzersizi gibi birçok alanda eğitimler verdik. Tüm bunlar; projelerimizin İzmir’in her kesimini kapsayan nitelikte olduğunun göstergesi.