“Aşı Olun, Riski Yüzde 80 Azaltın”
İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Kılınç, zatürrenin tedavi edilse bile risk grubundaki bazı hastalarda ölüme yol açabildiğini belirterek aşının önemine dikkat çekti. Zatürreyi, 'Ölüm gemisinin kaptanı' olarak tanımladıklarını ifade eden Prof. Dr. Kılınç, “Aşı olanlarda zatürreye bağlı ölüm riski yüzde 80 daha az görülüyor" diye konuştu.
12 Kasım Dünya Zatürre Günü'ne özel açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Kılınç, zatürrenin 65 yaş üstü ya da 18 yaş üstünde kronik hastalığı olan kişilerde ölümcül olabildiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Kılınç, "Türkiye'deki 2024 sağlık istatistiklerine baktığımızda, en çok ölüme yol açan hastalıklar arasında 3'üncü sırasında solunum yolu enfeksiyonları yer alıyor. Solunum yolu enfeksiyonları içinde de zatürre birinci sırada” dedi.
'SİGARA, ZATÜRRE SIKLIĞINI ARTIRIYOR'
Sadece bakterilerin değil, virüs denilen mikropların da zatürreye yol açabildiğini söyleyen Prof. Dr. Kılınç, "Örneğin; risk grubundaki bir kişi grip geçirdiğinde, bakteri zatürresi olma riski 100 kat daha yüksek oluyor. Bağışıklığı baskılayan maddelerden bir tanesi de sigara içmek. Sigara kullanımı, tek başına bile zatürre sıklığını artırıyor. Dolayısıyla genç yaşta sigara içen birisi, ileri yaşlarındaymış gibi zatürreye maruz kalabiliyor. Her gün sigara içen bir erkek, biyolojik yaşı 28 yıl; kadın ise 23 yıl daha yaşlı demek. Nüfusta genç görünmesine rağmen sigara içtiği için yaşlı insan kategorisinde değerlendirebiliyoruz" diye konuştu.
'ÇOCUKLUK ÇAĞI AŞILARI MİLYONLARCA ÖLÜMÜ ENGELLİYOR'
Çocukluk döneminde yapılan aşıların hayati önem taşıdığını söyleyen Prof. Dr. Kılınç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çocukluk çağında aşılar zorunlu ancak son dönemlerde az da olsa reddedenler olmaya başladı. Çocukluk çağı aşıları milyonlarca ölümü engelliyor. Dezavantajlı bölgelerde, yoksulluğun ya da sosyoekonomik durumun sıkıntılı olduğu bölgelerde aşı reddi daha fazla oluyor. Bu bölgelerdeki bebek ölüm hızları son yıllarda artmaya başladı. Aşı, çok önemli ve mutlaka olunmalı. Çocuklar, yan etkisi olmayan bir aşıyla bu hastalıklardan korunabilecekken, çok ciddi hastalıklarla yüz yüze kalabiliyor.”








