
MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ AKADEMİSYENLERİMİZİN TÜBİTAK 1001 PROJELERİ KABUL EDİLDİ

Genetik ve Biyomühendislik Bölümü öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Seçkin Eroğlu "Tohum Demir Elementi Metabolizmasında YSL Gen Ailesinin Rolünün Araştırılması" başlıklı projesiyle TÜBİTAK 1001 proje desteği almaya hak kazanmıştır.
Türkiye’de ve dünyada en yaygın besin eksikliklerinden biri demir elementi eksikliğidir. Bu beslenme bozukluğu özellikle kadın ve çocuklarda daha sık görülür. Demir eksikliği yorgunluk ve öğrenme güçlüğü gibi belirtiler göstererek işgücü kaybına neden olur. Demir eksikliğiyle topyekün mücadele amacıyla devlet halka demir tablet ve şurupları dağıtır veya ekmek gibi temel gıda maddelerine demir karıştırılmasını zorunlu tutar.
Bu çabalar kısa vadede iyi sonuçlar verir, fakat sorunun altında yatan temel probleme dokunmaz: Mevcut besinlerin insan demir ihtiyacını karşılamakta yetersiz kalması… Bugüne kadar pek çok besinin ıslah yoluyla demir içeriği artırıldı, fakat bu artış insan ihtiyacını karşılayacak boyuta ulaşamadı. IEÜ Genetik ve Biyomühendislik Bölümü öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Seçkin Eroğlu bitkilerin demirce zenginleştirilmesini kısıtlayan faktörleri anlamadan gerçekleştirilen ıslah çalışmalarının başarısının her zaman sınırlı kalacağını düşünüyor. Bu faktörleri keşfetmek için TÜBİTAK 1001 kodlu proje programından desteklenmeye hak kazandı.
Demir topraktan bitki kökleriyle emilir, bitkinin köklerinden gövdeye, gövdeden, yenen kısımlara, tohumlarına, ulaşır. Demir bitki hücrelerine kendi başına girip çıkamaz, onu içeri ve dışarı taşıyan, hücre üzerinde yer alan demir taşıyıcı proteinlere ihtiyacı vardır. Bitkinin yenen kısımlarına demir taşıyan proteinlerin hangileri olduğunu keşfetmek, hangi proteinlerin ıslahta hedef alınması gerektiğini belirleyecek.
Bu proteinlerin hangileri olduğunu keşfetmek için, metal taşıdığı tahmin edilen proteinler bir bir mutasyona uğratılarak etkisiz hale getirilecek ve bunun bitkide demir miktar ve dağılımını nasıl değiştirdiği incelenecek. Çalışmada buğday gibi temel besinler yerine, genetik biliminde sıklıkla kullanılan Arabidopsis thaliana bitkisi üzerinde çalışılacak. Bunun nedeni buğday gibi bitkilerin aynı genin pek çok kopyasını taşıması ve bunların bir tanesinin mutasyona uğramasının bitkide çoğunlukla ölçülebilir bir değişiklik yaratmamasıdır. Buğdayın aksine Arabidopsis bitkisinin genomu son derece basittir, genlerin genelde birden çok kopyası bulunmaz, böylece çalışması engellenen proteinlerin bitkiye etkisi direk olarak gözlenebilir. Arabidopsiste demir taşıyan proteinleri bir sefer keşfettikten sonra bunların temel gıdalardaki eşdeğerlerini bulmak, bu genleri temel gıdalarda keşfetmekten daha hızlı olacağını düşünen Eroğlu, böylece demir eksikliğini, sorunun köküne inerek dünya çapında kalıcı olarak çözmeyi umuyor.
Fakültemiz Makine Mühendisliği Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Özge Sağlam "İki Boyutlu Oksit Nanopullardan Üretilen Nanofilmler Ile Ultra İnce, Esnek Ve Transparan Kapasitör Geliştirilmesi" başlıklı projesiyle TÜBİTAK 1001 proje desteği almaya hak kazanmıştır.
Esnek altlıklar üzerinde geliştirilen şeffaf ve kıvrılabilir ince panel ekranlar yüksek optik geçirgen, esnek ve aynı zamanda hafif olmaları nedeniyle giyilebilir elektronik cihaz uygulamaları kapsamında çalışılmaktadır. Elektrik ve elektronik mühendisliğinde oldukça önemli olan kapasitörler, ince panel ekranların piksel sürücü devrelerinde hızlı şarj etme ve boşaltma işlemlerinde görev yapmaktadır. Her bir pikselin renk parlaklığını sağlamak için kapasitörün yüksek bir kapasitansa ve aynı zamanda düşük kaçak akım değerine sahip olması gerekmektedir. Böylece piksel kapalı durumdayken şarj depolama süresi uzamaktadır. Esnek elektronik cihazlar için üretilen kapasitörlerin ultra incelikte, yüksek optik geçirgenlikte ve esneklikte olmaları gerekmekte ve aynı zamanda kapasitans değerlerinin de bu kıstaslara rağmen korunması gerekmektedir. Bu projede, ultra ince, esnek, transparan bir kapasitör geliştirilmesi hedeflenmektedir. Bu hedefe ulaşmak proje kapsamında ince filmler yerine iki boyutlu (2B) oksit nanopulların kullanılması önerilmektedir. 2B oksit nanopullar bir ya da birkaç atom kalınlığına sahip olup yüksek boy-en oranlarına sahiptir. Bu özellikleri sayesinde enerji/veri depolanması için büyük spesifik alan sağlayan esnek ve şeffaf kapasitör için uygun adaylardır.