Türkiye'nin önde gelen hukukçuları bu zirvede buluştu

İzmir Ticaret Odası (İZTO) ve İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ), Türkiye’nin önde gelen hukukçularını ‘Ticaret Sicili ve Şirketler Hukukuna Etkileri’ konulu sempozyumda bir araya getirdi. 4 oturumdan oluşan ve gün boyu devam eden sempozyumda; resmi sicil kayıtlarının doğru ve güvenli bir ortamda tutulmasının önemi vurgulandı, bu alanda yaşanan son hukuki gelişmeler ele alındı.

İzmir Ticaret Odası’nın ev sahipliğinde, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanı Abdullah Yaman’ın katılımıyla gerçekleşen sempozyum; İZTO Meclis Başkanı ve İEÜ Mütevelli Heyet Üyesi Selami Özpoyraz, İEÜ Rektörü Prof. Dr. Murat Aşkar, Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Dr. Ahmet Can Balak ve İEÜ Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevilay Uzunallı’nın açılış konuşmasıyla başladı.

21 SUNUM GERÇEKLEŞTİ

Sempozyuma; Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Üyesi Dr. Adem Aslan, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Öztürk, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Komisyon Başkanı İdris Kizir, İzmir Adli Yargı Adalet Komisyon Başkanı Oktay Tabur, EGİFED Yönetim Kurulu Başkanı Av. Aydın Buğra İlter, Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü Şirketler Daire Başkanı Recep Yılmaz, TOBB Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi Müdürü Gökhan Mirahmetoğlu, İZTO Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Kahraman, Meclis Katip Üyesi Ali Yaramışlı ve akademisyenler katıldı. Sempozyumda, 4 ayrı oturumda toplam 21 sunum gerçekleştirildi. Oturumların başkanlıklarını ise Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanı Abdullah Yaman, Dr. Ahmet Can Balak, Av. Aydın Buğra İlter ve Yeditepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mehmet Bahtiyar yaptı.

MÜDÜRLÜKLERİN ÖNEMİ DAHA DA ARTTI

İZTO Meclis Başkanı ve İEÜ Mütevelli Heyet Üyesi Selami Özpoyraz, ticaret sicili müdürlüklerinin öneminin, büyük bir hızla gelişen teknoloji ve küreselleşen ekonomi ile çok daha net ortaya çıktığını söyleyerek, “Ticaret sicili; ticari işletmelerin, ticaret şirketlerinin verileri için kamuya açık, devlet gözetiminde tutulan bir veri bankasıdır. Bu sicil, aleniyet işlevine sahiptir. Aleniyetin amacı, tacirler, onların yetkili temsilcileri, ticari işletmenin durumu ile ilgili bilgilere erişimin sağlanması suretiyle ticari ilişkide hız ve hukuk güvenliğinin garanti edilmesidir. Dijitalizasyonun hızla gelişimi aleniyeti kolaylaştırmıştır. Ticari hayatın sürekliliği içerisinde de basiretli tacirlerin birbirine duydukları güven ve bu güven ekseninde kurulan ticari ilişkiler ekonominin esas dinamiklerini oluşturmaktadır. Globalleşen ekonomide de sicil kayıtlarına duyulan itibar, sicil kayıtlarının usul ve yasaya uygun olarak tutulması büyük önem arz ediyor” dedi.

TİCARET SİCİLİ AKADEMİSİ KURULDU

Başkan Özpoyraz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Son dönemde yapılan düzenlemelerle kamu kurum ve kuruluşları nezdindeki imza süreçlerinin elektronik ortama taşınması sağlanmıştır. Artık ilgili kişiler, dijital imza beyannamesi ile imza beyannamelerini oluşturabiliyor. Yönetim kurulu kararları da yetkililerin e-imzası ile elektronik ortamda alınabiliyor. Bu dijitalleşme süreci, bu işlemlerin uygulayıcısı kurumlardan biri olan ticaret sicili müdürlüklerinin etkin ve yetkin bir kadro ile çalışmasını zorunlu kılmaktadır. Ticaret sicilleri arasında uygulama birliğinin sağlanması için ticaret sicili müdürünün Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen inceleme yetkisinin sınırlarının  çizilmesi  gerekir. Kanunun yoruma açık olduğu hallerde de ticaret sicili müdürünün yorumlama yapmak zorunda kalması farklı uygulamalara neden olmaktadır. Bu kapsamda; ticaret sicili müdürlüklerinin uygulama birliğinin sağlanması ve hizmet kalitesinin artırılması projesi kapsamında Ticaret Bakanlığı’nın onayı ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği bünyesinde Ticaret Sicili Akademisi kurulmuştur.”

ÇAĞIN GEREKLERİNE UYGUN EĞİTİM

İEÜ Rektörü Prof. Dr. Murat Aşkar ise, hukukun teknoloji ile yoğun bir etkileşim içerisinde olması gerektiğini dikkate aldıklarını ve eğitim anlayışını da bu doğrultuda şekillendirdiklerini ifade ederek, “Ekonominin ve günümüzün en büyük ihtiyaçlarından birisi olan şeffaflık sayesinde sicillerden bilgi almanın kolaylaştırılması arzulanırken, kişisel verilerin korunması ihtiyacı da artmaktadır. Hukuktan; teknoloji, ekonomi ve kişisel verilerimiz arasındaki adaleti sağlaması, dengeyi gözetmesi beklenmektedir. Bu nedenle hukuk, hızla değişen koşullara ilişkin normları oluşturmak zorundadır. Hukuk eğitimi; öğrencilere eleştirel, sorgulayıcı, çok disiplinli bakış açısı kazandırmalıdır. Öğrencide merak uyandırmak, merkeze yaşamı koyan bir bilim anlayışına sahip mezunlar yetiştirmek en büyük idealimizdir. Hukuk Fakültesi bünyesinde düzenlediğimiz etkinlikleri bu kapsamda şekillendirmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

YILDA 600 BİN TESCİL

Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdür Yardımcı Dr. Ahmet Can Balak ise, ticarette güvenli bilginin önemine dikkat çekerek MERSİS hakkında bilgiler verdi. Balak, “Bakanlığımız ve genel müdürlüğümüz bünyesindeki merkezi sicil kayıt sistemi olan MERSİS’te iyileştirme ve geliştirme çalışmaları yürütüyoruz. Bugün MERSİS, güvenli ticaretin teminatı. Yılda ortalama 600 bin tescil elektrik ortamda yapılıyor ve toplam tescil verilerinin elektronik ortamda toplandığı bir kayıt sistemi. 177 kamu kurumunun doğrulama kaynağı olarak kullandığı, yılda yaklaşık 400 milyon veri sorgulamasının yapıldığı bir doğrulama kapısı kullanılıyor. Güvenli ve doğru bilginin tek adresi olarak sistemimizin içerisinde yer edinmiş durumda” dedi.

GÜVENİLİR BİLGİNİN SANTRALİ

İEÜ Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevilay Uzunallı ise, bilginin su ve enerji kadar değerli bir hale geldiğini vurgulayarak, “Ticari işlemlere güvenle girişmek için güvenilir bilgiye ihtiyaç vardır. Bu güvenilir bilginin santrali de ticaret sicilidir. Ticaret sicili kuralları, ekonomi hukukunun parçasıdır. Bir hukuk kuralı yürürlüğe girdiği tarihte ne kadar mükemmel olursa olsun, sosyal ve ekonomik değişim ve gelişmelerin sonucu ortaya çıkan yeni sorunlar karşısında ihtiyaçların gerisinde kalabilir. Bu çerçevede öğreti ve yargı kararları önemlidir. Yargının öğretiden, öğretinin de yargıdan yararlanması, ağırlıklı olarak bu sempozyum gibi bilimsel toplantılarla gerçekleşir. Uygulamacıları, yargı ve doktrini bir araya getiren bu toplantıların süreklilik kazanması, etkileri bakımından önemlidir. Sempozyumda sunulan tebliğler, bilim kurulu tarafından belirlenen hakemlerin denetiminden geçerek tam metin olarak bir sempozyum kitabında basılacak ve sonraki bilimsel çalışmalara ışık tutacaktır” diye konuştu.