MEDYA-SİYASET-İKTİDAR İLİŞKİSİ İZMİR EKONOMİ’DE TARTIŞILDI (2)
Medya ve İktidar arasındaki ilişkinin her dönemde inişli-çıkışlı olduğunu ancak son dönemde bunun ayyuka çıktığını belirten İEÜ Öğretim Görevlisi Tuğrul Aytaç, ‘’Gazeteci hangi görüşü taşırsa taşısın kendi görüşü bile iktidar olduğunda temkinli olmalı. İktidarın yanlışını, hatasını görmeli. Fakat bugünlere gelmemizde esas sebep, medya da sendikanın olmamasındandır. Medya patronlarının iktidar ile olan ilişkileri nedeniyle gazeteciler özgürce hareket kabiliyetlerini yitirmişlerdir. İşlerini kaybetme giyotini hep başlarının üzerinde olmuştur’’ dedi.
edyanın şu anda yandaş-karşıt olarak ikiye bölünmüş olmasının ciddi sorunlar getirdiğini vurgulayan Sabah Yazarı Mahmut Övür, ‘’Kitle gazetesi olanlar, kitlenin çoğunluğuna hitap eden televizyonlar her ne kadar yandaş-karşıt gurupta görünüyor olsalar da bu uzun sürecek bir süreç değil. Çünkü belli bir görüşü ya da iktidarı savunursanız, kitleyi kaybedersiniz. Objektif ve tarafsız olarak hareket eder ve bunu kitleye doğru anlatırsanız, ona hitap etmeye devam edersiniz. Ergenekon olayında Devlet’in bu tür yanlış oluşumlardan kurtulması görüşü yerine sadece siyasi bakıp, hiçbir şey yokmuş gibi hareket ederseniz bu objektiflikten uzaklaşırsınız’’ diye konuştu.
Dünyanın her yerinde medya-iktidar ilişkisinin hemen hemen aynı olduğunu ifade eden Radikal Gazetesi Yazarı Haluk Şahin ise şunları söyledi: ‘’Ülkeden ülkeye farklılık gösterse de hemen hemen aynı yapılanma ya da savaşlar yaşanıyor. Fakat bizde bu biraz farklılık gösteriyor. O da iktidarın en başında bulunan, bu ülkenin Başbakanı açık açık bir gurubu hedef alıp, ‘Bu gazeteleri almayın, okumayın, evinize sokmayın’ diyebiliyor. Bunu bir vatandaş demokratik hakkını kullanıp yapabilir fakat bir ülkenin Başbakanı yapamaz. İşte bu bizi diğer ülkelerden farklı bir konuma getiriyor. Yani bu kutuplaşma bizde çok daha keskin.’’