EKONOMİ UZMANLARI KRİZİN ETKİLERİNİ TARTIŞTI
İEÜ Konferans Salonu’ndaki seminerin açılış konuşmasını yapan İEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cemali Dinçer, krizin nakit sıkıntısı ve daralma yaratmadığı sektör olmadığını belirterek, ‘’Önümüzdeki aylarda iş sahipleri ve yöneticilerinin en önemli amacının kaynak bulmak olacağı aşikardır. Kriz zamanında iş dünyası için en önemli etmen, doğru zamanda doğru kararları almak ve bu kararları uygulamaktır. Krizi fırsata dönüştürmek için uzmanların aktaracaklarının iş dünyası temsilcilerine fayda sağlayacağına eminim’’ dedi.
Krizin ve onun yarattığı durgunluğun çok kısa sürede geçmeyeceğini vurgulayan IMF Araştırma Bölümü Ekonomisti Dr. Ayhan Köse, ‘’ABD’de emlak piyasasında başlayan ve oradan finans sektörüne atlayan kriz, ardından reel sektörü de etkisi altına aldı. İflaslara neden oldu. Bunun ABD’de yüzde 5 daralmaya yol açacağı hesaplanıyor. Bu dünyada üçte bir daralmaya sebep olur. Bu durgunluk diğerlerinden farklı ve kısa süreceğe benzemiyor. Finans sektörünün bu yılın son çeyreğinde, konutta ise 18 ay içinde toparlanmaya başlayacağını varsayabiliriz. 2009 zor olacak. İflaslar sürebilir. Emlak sektöründe kriz 4-5 yıl sürebilir. Anma tüm bunlara rağmen iyimser olmak ve bu verilerle hareket ederek, tedbirleri almak gerekiyor’’ diye konuştu.
Dünyayı saran krizde Türkiye’nin en büyük şansının güçlü bir bankacılık sektörünün olduğunu ifade eden Türkiye Bankalar Birliği Genel Sekreteri Doç. Dr. Ekrem Keskin, şunları söyledi: ‘’Tüm dünya krizin etkisiyle yanıyor bu doğal olarak bize de sıçradı. Kredi ve finans yaratma imkanları daraldı. Piyasalarda bir güvensizlik, bir belirsizlik oluştu. Ancak bankacılık sektörünün sağlam duruşu bunun derinleşmesini önledi. Bu bizim en büyük şansımız. Kredi imkanlarının daralması, finans yaratmadaki zorluklar reel sektörü sıkıştırıyor. Bunları aşacak tedbirlerin alınması hem piyasalara hem de dünyaya güven vermek gerekir, bunun için IMF ile yapılan görüşmelerin olumlu sonuçlanması Türkiye açısından iyi olacak.’’
Bir çok gelişmekte olan ülkeye göre Türkiye’nin durumunun iyi olduğunu dile getirten Avrupa Yatırım Bankası Temsilcisi Alain Terraıllon ise sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’2005 yılında Yatırım Bankası olarak 600 milyon Euro kredi sağladık. Bu, 2007 ve 2008’de 3 milyar Euro’ya yaklaştı. 2009’da da 2.4 milyar Euro kredi vereceğiz. Bu krizin durgunluğun aşılabilmesi için tüm imkanların kullanılması gerekir diye düşünüyorum. Özelikle uluslararası anlaşmaların güveni sağlayacağına inanıyorum. Doğru ve yerinde hamleler gerekiyor. Bu yılın sonuna doğru düzelmenin başlayacağı hesaplanıyor. Herkes çalışmasını buna göre yapmalı’’
Fransız Kalkınma Ajansı Temsilcisi Mara Yağan da global krizin bilinen bir çok şeyi değiştireceğini ve disipline edeceğine atıfta bulundu. Yağan şunları konuştu: ‘’Avrupa bundan ciddi şekilde etkilendi. Türkiye bunun dışında kalamaz. Bu darbenin etkilerini iyi hesaplamak ve önümüzdeki dönemde yapılacakları öyle planlamak gerekiyor.’’
Seminerin moderatörlüğünü yapan TC Merkez Bankası Eski Başkanı Gazi Erçel ise dünyayı kasıp kavuran ve 2009 hatta 2010’lara kadar süreceği hesaplanan krize karşı Türkiye’de hala ciddi bir şeyler yapılmadığını savundu. Sadece Merkez Bankası’nın aldığı tedbirler ile yüründüğüne dikkat çeken Erçel, görüşlerini şöyle dile getirdi: ‘’Dünyada birçok şey yapılıyor. Bir sürü tedbir alınıyor. Ancak bizde Merkez Bankası dışında bir şeyler yapan yok. Onun da tedbirleri topyekün değil. Hükümetin ne yapacağı, bu süreçten nasıl çıkacağı ve Türkiye’nin nasıl kurtulacağını inanın ben göremiyorum. Yaşayacak ve göreceğiz.’’