TÜRKLER AVRUPA’DA KÜLTÜR TEHDİDİ Mİ?
Avrupa Birliği ülkelerinde Müslüman göçmenlere yönelik toleransın Charli Hebdo ve Kasım 2015 Paris saldırıları sonrası azaldığı, Türkiye’den göç edenlerin sosyal yaşama tehdit olarak algılandığı belirtiliyor.
İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çiğdem Kentmen’in Türkiye Bilimler Akademisi desteğiyle gerçekleştirdiği çalıştayda AB’de Müslüman göçmen karşıtlığının sebep ve sonuçları tartışıldı. Çalıştaya, Amsterdam Üniversitesi’nden Rachid Azrout, Radboud Üniversitesi’nden Marcel Lubbers, Zürih Üniversitesi’nden Marco Steenbergen Amsterdam Vrije Üniversitesi’nden André Krouwel, TOBB Üniversitesi’nden Cengiz Erişen ile Hacettepe Üniversitesi’nden Elif Erişen katıldı.
‘Polonyalı ekonomiye, Türk kültüre tehdit’
Çalıştayı değerlendiren İEÜ Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çiğdem Kentmen, AB ülkelerinde farklı zamanlarda yapılan anketlerin sonuçlarının tartışıldığını belirterek, şunları söyledi:
“Özellikle Kasım 2015 Paris saldırısı öncesi ve sonrasında yapılan anketlerde Müslümanlara yönelik toleransın azaldığı ortaya çıkıyor. AB vatandaşları, büyük oranda Türkiye’den ve diğer Avrupa ülkelerinden gelen göçmenleri farklı tanımlıyor. Polanya’dan diğer Avrupa Birliği üye ülkelerine göç eden bir işçiyle Türkiye’den giden bir göçmene aynı şekilde bakılmıyor. Polanya’dan gelene ‘benim işimi çalar’ ve ücretleri düşürür diye endişeyle bakılıyor. Fakat Türkiye’den gidenlerin daha çok sosyal yaşama tehdit olarak algılanabiliyor.”
‘Sağ partiler oylarını artırıyor’
Doç. Dr. Kentmen, Müslümanlara toleransın düşmesinin Suriyeli göçmenlerin istenmemesine yol açtığı çıkarımının oluştuğunu, Türkiye’den gelen göçmenlerin ortak kimliğe tehdit olarak algılandıklarını dikkat çekerek, “Bu tehdit algısı Avrupa’daki ülkelerin vatandaşlarının hem AB’ne hem de Türkiye’nin AB üyeliğine desteğini azaltıyor. Saldırı sonrası Almanya ve Hollanda’da yapılan anketlerde Müslüman göçmenlere yönelik Avrupa’da siyasi ve sosyal tehdit algısının arttığı gözüküyor. Bu durum özellikle AB vatandaşlarının ortak Avrupa göçmen politikasına karşı gelmelerine yol açıyor. Çalıştayda, özellikle otoriter kişiliğe sahip sağ ideolojiden kişilerin göçmenleri ülke kültürüne tehdit olarak gördüklerinin altı çizildi. Ulusal kimliğe bağlılığın ve göçmenlerce etnik kimliğe yapılan tehditlerin sağ partilere verilen oyu arttırdığı da vurgulanıyor.”
‘Hassas konular masaya yatırıldı’
Kentmen, “Avrupa kamuoyunun referandumlar yoluyla AB entegrasyonunun gidişatını ve politikalarını etkileyebilmesi, Avrupalı vatandaşların Müslümanlar, göçmenler ve AB üyeliği için bekleyen Türkler hakkında ne düşündüklerini oldukça önemli kılıyor. Çalıştayda da, Suriyeli göçmenlerin AB sınırlarını geçmek için canlarını tehlikeye attıkları, Charli Hebdo ve Kasım 2015 Paris saldırılarının gerçekleştiği ve PEGIDA gibi Müslüman karşıtı hareketlerin Avrupa’da yükseldiği bu hassas dönemde ilgili sıcak konular üzerinde çalışıldı” dedi.
