ANNEMİN ELİ YANMASIN DEDİ VE ÖZEL TAVA TASARLADI
İzmir Ekonomi Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Endüstriyel Tasarım Bölümü son sınıf öğrencisi, Samsunlu Tuğçe Özkaner de, ailecek pek sevdikleri, ancak annesinin yaparken sürekli elini yaktığı Karadeniz’in ünlü yemeği hamsi tavanın yapımını kolaylaştıracak bir tavayı, bitirme projesi olarak tasarladı.
Evde haftanın en az iki günü hamsi tava piştiğini belirten Tuğçe Özkaner, “Yıllarca annemi mutfakta takip ettim. Hamsi tava, lezzetli, çok sevilen, ancak yapılışı da zahmetli bir yemek. Üniversitede bitirme projesine başlarken de daha önce yapılmamış bir ürünü tasarlamak konusunda aklıma ilk gelen bu oldu. Samsun’a gidişimde annem bu fikrimi açıkladığımda, (Karadeniz’de yok satar) diyerek beni yüreklendirdi. Kendisinin pratik fikirlerinden de yararlanarak adını Hamsea koyduğum ürünü tasarladım” dedi.
Hamsea’nin çift taraflı bir tava olduğunu belirten Tuğçe Özkaner, “En önemli sorun, hamsi tavanın çevrilmesi sırasında yağ dökülmesi ve sızıntı olması. Bu hem yemeğin şeklini deforme ediyor, hem de el ve kollarda yanıklara neden oluyor. Tasarım konusunda çalışırken, daha önce hamsi tava yapmamış olan arkadaşımın annesinden faydalandık. En az 100 defa ona hamsi tava hazırlattık, bu sürecin tamamını da kamerayla kaydettik. En hassas hatanın nerede ortaya çıktığını tespit ettik. Proje sonunda, hamsi tava konusunda deneyimi olmayan denekler bile mükemmel ürünler ortaya çıkardı” diye konuştu.
Tasarımının tamamlanmasından sonra, üretime geçmekte zorlandıklarını ekleyen Tuğçe Özkaner şunları söyledi: “İzmir’de bu tasarımı ısıya dayanıklı camdan yapabilecek bir yer bulamayınca mecburen sanayide dökümden ürettirdik. Hamsea adıyla patent aldıktan sonra ürünün piyasaya sürülecek hali kesinlikle ısıya dayanıklı camdan olacak. Şimdiden kapımızı çalan firmalar var. Tasarım sürecinde fikirlerine başvurduğumuz İzmir Hilton Otel’in şefi Ahmet Yıldız, (Üretimden sonra ilk Hamsea’yi mutfağımda görmek istiyorum) dedi. Sadece onun değil, tüm ev hanımlarının bu ürüne talip olacağını düşünüyorum.”
Evde haftanın en az iki günü hamsi tava piştiğini belirten Tuğçe Özkaner, “Yıllarca annemi mutfakta takip ettim. Hamsi tava, lezzetli, çok sevilen, ancak yapılışı da zahmetli bir yemek. Üniversitede bitirme projesine başlarken de daha önce yapılmamış bir ürünü tasarlamak konusunda aklıma ilk gelen bu oldu. Samsun’a gidişimde annem bu fikrimi açıkladığımda, (Karadeniz’de yok satar) diyerek beni yüreklendirdi. Kendisinin pratik fikirlerinden de yararlanarak adını Hamsea koyduğum ürünü tasarladım” dedi.
Hamsea’nin çift taraflı bir tava olduğunu belirten Tuğçe Özkaner, “En önemli sorun, hamsi tavanın çevrilmesi sırasında yağ dökülmesi ve sızıntı olması. Bu hem yemeğin şeklini deforme ediyor, hem de el ve kollarda yanıklara neden oluyor. Tasarım konusunda çalışırken, daha önce hamsi tava yapmamış olan arkadaşımın annesinden faydalandık. En az 100 defa ona hamsi tava hazırlattık, bu sürecin tamamını da kamerayla kaydettik. En hassas hatanın nerede ortaya çıktığını tespit ettik. Proje sonunda, hamsi tava konusunda deneyimi olmayan denekler bile mükemmel ürünler ortaya çıkardı” diye konuştu.
Tasarımının tamamlanmasından sonra, üretime geçmekte zorlandıklarını ekleyen Tuğçe Özkaner şunları söyledi: “İzmir’de bu tasarımı ısıya dayanıklı camdan yapabilecek bir yer bulamayınca mecburen sanayide dökümden ürettirdik. Hamsea adıyla patent aldıktan sonra ürünün piyasaya sürülecek hali kesinlikle ısıya dayanıklı camdan olacak. Şimdiden kapımızı çalan firmalar var. Tasarım sürecinde fikirlerine başvurduğumuz İzmir Hilton Otel’in şefi Ahmet Yıldız, (Üretimden sonra ilk Hamsea’yi mutfağımda görmek istiyorum) dedi. Sadece onun değil, tüm ev hanımlarının bu ürüne talip olacağını düşünüyorum.”