3 KUŞAK İZMİR´DE BULUŞTU
Anneannesi ve annesi Amerikan Kız Koleji’nde yıllarca öğretmenlik yapan Prof. Dr. Eleanor A. Congdon, Amerika’dan konferansa konuk konuşmacı olarak katıldı. Prof. Dr. Congdon, “Kendimi ülkeme geri dönmüş gibi hissediyorum, çok mutlu ve heyecanlıyım” dedi.
Anneannesi ve annesinin Amerikan Koleji’nde geçen hayatlarını anlatan Eleanor Congdon, ilk kez geldiği İzmir’de kendisini evinde hissettiğini söyledi. Yıllarca evde Türk yemekleri ile büyüdüğünü belirten Prof. Dr. Congdon, “Bizim soframızdan yoğurt eksik olmazdı. Ve o yıllarda Amerika’da yoğurdun ne olduğu bile bilinmiyordu. Annem Türk yemekleri yapardı. Şu anda burada Türk yemekleri yiyorum. Ve lezzetlerini biliyorum. Yürüdüğüm sokaklar tanıdık geliyor. Annemin, anneannemin duvarlarında kendi çizdikleri İzmir resimleri var. Ben o resimlere bakarak, yıllarca İzmir’i hayalini kurdum. Şimdi, kendimi evime dönmüş gibi hissediyorum. Hiç hayal kırıklığı yaşamadım. Çok mutluyum. Annem de İzmir’e geleceğimi duyunca çok heyecanlandı. İzmir. Bizim ailemizin kaderini değiştirdi” diye konuştu
Çocukluğunda İzmir ve Akdeniz Bölgesi ile duyduğu hikayelerden etkilendiğini belirten Prof. Dr. Congdon, “Gerek annem gerekse anneannemin sürekli İzmir’i ve bölgeyi anlatmasından her zaman çok etkilendim. Bu sebeple üniversitede tarih okumaya karar verdim. Doktora sırasında da özellikle Akdeniz Denizcilik Tarihi konusunda uzmanlaştım. Bu alanda konferanslar çok nadir düzenleniyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde böyle bir konferansın düzenleniyor olması benim için çok anlamlı” dedi.
İzmir yangınında gelmiş
1922’deki İzmir yangını sırasında Avusturya’dan bahçıvan olarak çalışmak üzere tek başına İzmir’e gelen Elsa Feichtinger’in hayatı, Amerikan Koleji’nin kurucusu Olive Green ile tanışmasıyla değişmiş. Elsa Feichtinger’ın başarılı ve çalışkan bir insan olduğunu fark eden Olive Green, Amerikan Koleji’nde İngilizce öğretmenliği yapması için okula davet eder. Feichtinger, 1934 yılında kendisi gibi Amerikan Koleji’nde öğretmenlik yapan James Calvin Keene ile tanışır. Ve Amerikan Koleji’nin bahçesinde tamamen Türk adetlerine uygun bir evlilik töreni yaparak Amerika’ya gider.
Kızının adı da Olive
Elsa Keene, 1935 yılında doğan kızının adını Amerikan Koleji’nin kurucusu Olive’e duyduğu minnet duygusuyla Olive Lenore koyar. Keene’in hayatında da Amerikan Koleji’nin rolü büyük olur. Keene, 21 yaşındayken öğretmenlik yapmak üzere tek başına İzmir’e gelir. 1956-1959 yılları arasında Amerikan Koleji’nde İngilizce ve Biyoloji öğretmenliği yapan Olive Lenore Keene, yaz aylarında gönüllü olarak, arkeoloji kazılarında çalışır. Kazılarda çıkarılan eserlerin resimlerini çizen Olive Lenore Keene’deki bu yetenek kazı başkanının gözünden kaçmaz. Kazı başkanı Prof. Dr. George Hannfman, Amerika’da sanat tarihi eğitim alması için Olive’i yüreklendirir. Olive Lenore Keene Harvard’da sanat tarihi okuyarak, buradan doktora yapan ilk kadınlar arasında yer alır.