Harekete Geç ve Yenilen
İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nevra Cem Ersoy, modern yaşamın kaçınılmaz bir sonucu olan iş stresinin etkilerini azaltmak amacıyla ‘Harekete Geç ve Yenilen’ projesini hayata geçirdi. TÜBİTAK’ın 385 bin TL destek sağladığı proje kapsamında çalışanlara iş dışı zamanlarını planlayabilecekleri bir eğitim programı hazırladıklarını belirten Ersoy, “Çalışanların kendilerini keşfetmesini ve kendilerine eğlenebilecekleri bir zaman ayırmalarını, böylece iş dışı zamanlarda yenilenerek daha esen kalmalarını hedefliyoruz” dedi.
İEÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Nevra Cem Ersoy’un yürütücülüğünü yaptığı projede, Ege Üniversitesi’nden Doç. Dr. Mehmet Peker ve Afyon Kocatepe Üniversitesi’nden Öğretim Üyesi Onur Cem Doğru da araştırmacı olarak yer alıyor. İEÜ İşletme Fakültesi Asistanı ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstri ve Örgüt Programı doktora öğrencisi Zeynep Göksü Beşkaya da proje bursiyeri olarak bulunuyor. TÜBİTAK’ın ‘Sosyal ve Beşeri Bilimlerde Yenilikçi Çözümler Araştırma Projeleri Destek Programı’ kapsamında desteklenen proje, 1 Kasım 2025 tarihine kadar devam edecek.
‘Harekete geç ve yenilen!: İş dışı zamanlarda toparlanma deneyimlerini artırmak için geliştirilen eğitim programına yönelik randomize kontrollü deney çalışması’ adlı proje, kaçınılmaz olarak herkesin deneyimlediği iş stresinin etkileri azaltmayı, çalışanların daha mutlu, zinde ve psikolojik dayanıklı olmalarını sağlamayı hedeflerken; aynı zamanda daha yüksek performans ve daha fazla adanmışlık ile çalışmalarını amaçlıyor.
DAHA MUTLU VE VERİMLİ
Projeye ilişkin detayları paylaşan Doç. Dr. Ersoy, “Bizim amacımız çalışanların iş dışı zamanlarına da toparlanma/yenilenme deneyimini yaşamasını sağlamak. Bunu da eğitim programıyla yapmaya çalışıyoruz. Çalışanların özel yaşamlarını planlayabilecekleri, hobiler geliştirerek rahatlayabilecekleri bir müdahale programı geliştirdik. Bu müdahale programıyla çalışanlar toparlanma aktiviteleri çeşitleri hakkında bilgi sahibi olarak zamanlarını planlayabilecekler. Böylece iş dışı zamanda yenilenerek daha enerjik ve verimli hissederek, işte karşılaştıkları birtakım engellerde daha dayanıklı olacaklar. En önemlisi de mutlu ve esenlik içinde olmalarını hedefliyoruz” diye konuştu.
‘BEN ZAMANI’ NEDİR?
Bu proje ve eğitimde, ‘me time’ yani ‘ben zamanı’nı tartıştıklarını söyleyen Doç. Dr. Ersoy, çalışanların yaşamlarındaki ihtiyaçlarını fark edip bu ihtiyaçları gidermek için neler yapabileceklerini düşündüklerini belirtti. Doç. Dr. Ersoy, “Eğitim programında herkese genelleme yaparak birtakım çözümler vermek hedeflenmemektedir. Bunun yerine eğitim programında her bireyin işi, kendisi, şartları ile ilgili durumları hesaba katarak gün sonunda 30 dakika iyi hissetmek için neler yapabileceğini düşünüp keşfettiği bir süreç deneyimlenmektedir” dedi.