Enginardan Ambalaj
İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Endüstriyel Tasarım Bölümü öğrencisi Alara Ertenü (21), enginar yaprağı ve bezelye kabuğu kullanarak biyo-ambalaj üretti. Gıda ürünlerinde, kozmetik ve temizlik sektöründe kullanılabilecek, çevreci ve kolay üretilebilir özelliğiyle ön plana çıkan ‘Packioli’ isimli biyo-ambalaj projesi, Hollanda Tasarım Haftası’nda sergilendi ve 10 uluslararası dergide yayınlandı. Yaptığı son çalışmada sabunlar için suya dayanıklı özel bir malzeme geliştirdiğini söyleyen Ertenü, “Piyasadaki plastik ambalajlarla rekabet edebilecek, doğa dostu özelliğiyle farkındalık oluşturan bir tasarım geliştirmek istemiştim. Bunda da başarılı olduğum için mutluyum. Ürettiğim biyo-ambalaj için patent başvurusunda da bulundum” dedi.
İEÜ Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Endüstriyel Tasarım Bölümü 4’üncü sınıf öğrencisi Alara Ertenü, piyasadaki plastik ambalajlara karşı çevreci çözüm sunan çalışmasını yaklaşık 3 ayda tamamladı. Ege’ye özgü lezzetlerin başında gelen ve şifa deposu olarak adlandırılan enginarın yaprağından ve bezelyenin kabuğundan ilham alan Ertenü, sıra dışı projesiyle fark yarattı. Enginar yaprağı ve bezelye kabuğunu önce kurutan Ertenü, ardından da bunları toz haline gelecek şekilde öğüttü. İEÜ’lü Ertenü, son olarak da tamamen organik olan çeşitli bağlayıcıları kullanarak, öğüttüğü bu atıklardan biyo-ambalaj üretmeyi başardı.
PLASTİK MALZEMELERE ALTERNATİF
Hayata geçirdiği biyo-ambalaj ile ilgili patent sürecinin devam ettiğini belirten Ertenü, bu ürünle sektöre açılmayı hedeflediğini söyledi. Plastik malzeme kullanımının çevre için ciddi bir tehdit oluşturduğuna dikkat çeken Ertenü, “Enginarın önemli bir kısmı atık olarak karşımıza çıkıyor. Enginarın yaprakları ve saplarının büyük bölümünü kullanmıyoruz. Aynı şekilde bezelyeden de ciddi düzeyde atık çıkıyor. Ben, bu atıkları nasıl değerlendirebileceğimiz üzerine düşündüm ve bu atıklardan biyo-ambalaj üretmeye karar verdim. Bunun için gerekli olan tüm atıkları da pazara giderek temin ettim. Pazarda, direkt olarak üreticilerle görüştüm, onların fikrini de aldım. Yapılan araştırmalara göre küresel kozmetik endüstrisi, maalesef her yıl okyanusa giden 120 milyardan fazla geri dönüştürülemeyen ambalaj üretiyor. Bu rakamlar, tüm insanlık için sorun anlamına geliyor. Doğadaki atıkları değerlendirerek plastik sorunundan büyük ölçüde kurtulmamız mümkün. Çalışmamda bunu bir kez daha kanıtlamış olduk” dedi.
NEMLENDİRİCİ ÖZELLİĞE SAHİP
Çalışmasıyla ilgili detaylı bilgiler paylaşan Ertenü, sözlerini şöyle sürdürdü: “Packioli adını verdiğim biyo-ambalaj, esnek yapısı sayesinde her forma entegre edilebilir. Su ile temas etse dahi 1 haftaya kadar suya dayanıklı. Nemlendirici özelliği de mevcut. Bitkilerden elde edilen doğal renk vericiler ile kullanılabiliyor ve herhangi bir kimyasal madde içermiyor. Baskı veya biyobaskı için uygun bir yüzey kalitesine de sahip. Tüm bunlar, hazırladığımız biyo-ambalajın tercih edilirliğini yükseltiyor. Projem şu ana kadar Dutch Design Week’te (Hollanda Tasarım Haftası) sergilendi ve Designboom, Dezeen, Yanko Design gibi önemli uluslararası dergilerde yer aldı. Önümüzdeki dönemde bu yöndeki çalışmalarımı artırarak devam ettireceğim.”