‘Tarihi dönüm noktası: İzmir İktisat Kongresi’

İzmir, 99 yıl önce henüz resmiyet kazanmamış olan Türkiye Cumhuriyeti'nin ekonomi politikasının ana hatlarının çizildiği bir organizasyona ev sahipliği yaptı. İzmir İktisat Kongresi olarak da bilinen Türkiye İktisat Kongresi'nde bir araya gelen sanayici, tüccar, çiftçi ve işçi kesiminin temsilcileri, ekonomik bağımsızlığın nasıl gerçekleşeceğine dair kararlar aldı. 1981'deki ikinci kongreye üniversite öğrencisi, 2013'te düzenlenen 5’inci kongreye ise konuşmacı olarak katılan İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) İşletme Fakültesi Uluslararası Ticaret ve Finansman Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen, İzmir İktisat Kongresi’nin önemini anlattı.
1923 yılının 17 Şubat-4 Mart tarihleri arasında toplanan İzmir İktisat Kongresi’nin, Cumhuriyet tarihimizin en önemli kilometre taşlarından biri olduğunu söyleyen Prof. Dr. Küçüközmen, “İzmir’de toplanan kongre, hem Lozan öncesi Türkiye’nin iktisadi ve siyasi duruşunu hem de Cumhuriyet’in ilânına doğru bir gidişi simgeler. Bugünün koşulları altında değerlendirirsek bu kongre; zamanlama, içerik ve kapsayıcılık açısından eşsiz bir kongredir” dedi.
ULUSAL BİR EKONOMİ
Kongreye ilişkin tarihi süreci detaylarıyla anlatan Prof. Dr. Küçüközmen, “Atatürk, 15 Ocak 1923 tarihinde Eskişehir’de yaptığı uyarı niteliğindeki konuşmasında ‘Bizim milletimiz zengin idi, fakir düştü. Memleketimiz harap olmuştur, fakat çok mamur idi, bunun sebepleri arasında en mühimi iktisadi meselelerde geriliğimizdir ve bu geriliği doğuran yegâne sebep yolsuzluktur’ diyerek durumu en anlamlı şekilde ifade etmiştir. Bir başka konuşmasında ise, ‘Bu toplumda hak sahibi olmak, herkesin emek sahibi olma esasına dayanacaktır, millet hak sahibi olmak için çalışacaktır. İyileştirilecek şeyler iktisat ve maariftir (eğitimdir), bu sayede memleket imar edilecek, millet refah sahibi olacaktır’ demiştir. Kongre’nin fikir babası olduğu ifade edilen ve dönemin İktisat Bakanı olan Mahmut Esat Bozkurt’un ‘Ben, ulusal egemenliği iktisadi egemenlik olarak anlarım’ ifadesi de kongreye damgasını vuran çok önemli bir saptamadır. Kongrenin bu bağlamda ilk ve en önemli hedefinin ulusal bir ekonominin tesisi olduğu kendiliğinden ortaya çıkmaktadır” diye konuştu.
ATATÜRK’ÜN KONUŞMASI ÇOK ÖNEMLİ
Prof. Dr. Küçüközmen, sözlerine şöyle devam etti: “İlk kongrede sanayi, tüccar, çiftçi ve işçi grubu olmak üzere 4 temel grup yer almıştır. Ortaya konulan görüşler ve dile getirilen sorunlar açısından son derece kıymetli bir müzakere ortamı sergilenen bu kongrede alınan kararların kısa sürede uygulamaya konulması, İktisat Kongresi’nin bir iktisadi kurtuluş bildirgesi olduğunu gözler önüne sermektedir. Mustafa Kemal Atatürk, gerçekleştirdiği kongre açılış konuşmasında, ekonomi politikasının nasıl kurgulanması gerektiğini, topluma moral ve motivasyon aşılanmasının önemini, emek ve üretimin ne kadar önemli olduğunu net bir şekilde ifade etmiştir. İktisadi meselelerin ülke ile sınırlı olmadığını ve ülkeler arasındaki ilişkilere dayandığını ancak bu süreçte dikkatli olunması gerektiğini şu sözlerle ifade etmiştir: ‘Efendiler; iktisadiyat sahasında düşünür ve konuşurken zannolunmasın ki ecnebî sermayesine hasımız (düşmanız); hayır, bizim memleketimiz çok vasidir (büyük, geniş). Çok sây (emek) ve sermayeye ihtiyacımız var. Kanunlarımıza riayet şartıyla ecnebî sermayelerine lâzım gelen teminatı vermeye her zaman hazırız. Ecnebî sermayesi bizim sâyimize ihtimam etsin (özen göstersin) ve bizim için, onlar için faydalı neticeler versin.”
DÜZENLİ ARALIKLARLA TOPLANABİLİR
Kongrenin belirli aralıklarla düzenli olarak toplanabilceğini ifade eden Prof. Dr. Küçüközmen, “Kongrenin ikincisi 2-7 Kasım 1981 tarihlerinde İzmir’de toplandı. 1981 yılında yapılan kongreye üniversite öğrencisi olarak katılmıştım. Daha sonra düzenlenen üçüncü (1992) ve dördüncü (2004) kongrelerinden sonra beşinci İktisat Kongresi 2013 yılında toplandı. Bu defa da kongrede konuşmacı olarak yer aldım. Düzensiz aralıklarla toplanan kongre, önce Devlet Plânlama Teşkilâtı Müsteşarlığı, son olarak da Kalkınma Bakanlığı tarafından koordine edildi. Kongrenin yüzüncü yılının (2023) İzmir Büyükşehir Belediyesi koordinasyonunda düzenleneceği ve bu bağlamda muhtelif etkinliklerle anılacağına dair çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. Kongrenin tarihi önemi ve anlamı itibarıyla birlik ve koordinasyon içinde, hatta düzenli aralıklarla gerçekleştirilmesi, mevcut iktisadi durumun değerlendirilmesi ve geleceğe dönük politikalar oluşturulması açısından gereklidir” dedi.