TİRE PAZARINDA MUTFAK DERSİ

Türkiye’de Citta Slow (Yavaş Şehir) hareketinin öncüsü olan Seferihisar’dan sonra İzmir Ekonomi Üniversitesi de Slow Food akımının temsilcisi olarak öğrencilerine eğitim veriyor.
İzmir Ekonomi Üniversitesi Mutfak Sanatları ve Yönetimi Bölümü öğrencileri Slow Food (Yavaş Yemek) hareketini tanıtarak eğitimlerini sürdürüyor. Öğrenciler, İzmir dersler öncesinde İzmir çevresindeki yerel pazarlara giderek, yerli üreticiden sağlıklı besinler alarak yemeklerini pişiriyor. Kendilerine verilen 20 liralık harçlık ile bütçesini oluşturan öğrenci, kendi menüsünü belirleyerek pazardan istediği ürünleri filesine dolduruyor. Salı günleri Tire pazarına giden öğrenciler, yöresel otlardan, peynire, zeytinden, reçele kadar her türlü yerel ürünü alarak mutfakta sağlıklı ve yerel tatlar yaratıyor.
Hipermarket yerine Tire Pazarı
Türkiye’de kurulan ikinci Mutfak Sanatları ve Yönetimi Bölümü’ne sahip olan İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde öğrenciler hem dünya mutfaklarını öğreniyor hem de bölge için büyük öneme sahip olan “Slow Food” akımıyla önemli bir hareketin de öncülüğünü yapıyor. Öğrencilerin İzmir çevresindeki pazarlardan alışveriş yapmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirten Mutfak Sanatları ve Yönetimi Bölümü Müdürü Yrd. Doç. Dr. Nilgün Gürkaynak, “Normal şartlarda okulumuza yakın olan hipermarketlerden yapabileceğimiz mutfak alışverişini zaman zaman yöresel pazarlardan yapıyoruz. Bunun için de Tire Pazarını tercih ediyoruz. Üniversite olarak Slow Food akımının Türkiye’deki öncülerindeniz. Bunu hem eğitim sistemimize soktuk hem de uygulama yaparak destek veriyoruz. Bu akımın anlaşılması, hayata geçirilmesi konusunda Ege bölgesindeki Slow Food hareketinin üyelerinden de destek alıyoruz. Öğrencilerimizin hem bu hareketin felsefesini öğrenmeleri hem de uygulamalarından haberdar olmalarını amaçlıyoruz ” diye konuştu.
Pazarın gözdeki otlar
Ege Bölgesi’nin olmazsa olmaz lezzetleri arasında yer alan otlar, öğrencilerin pazarda en sevdiği sebzeler arasında geliyor. Menülerinde cibezden, şevketi bostana, radikadan arapsaçına kadar türlü türlü otları bulunan öğrencilerin, pazarda üreticiyle sohbet ederek daha çok bilgiye ulaştığını vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Gürkaynak, “Mutfak Sanatları ve Yönetimi bölümümüz sadece yemek pişirme üzerine derslerden oluşmuyor. Öğrenciler ilk iki yıl boyunca işletme ağırlıklı dersler alırken, son iki yıl çok yoğun olarak mutfakta eğitimlerini sürdürüyorlar. Mutfağa giren öğrencinin de pazarda üreticiyle birebir temas kurup, sebzeleri kendi eliyle, seçerek tadarak alması çok önemli. Bu alışverişi yapan öğrenci, mutfakta da daha başarılı oluyor. Yerelimizi korumanın özellikle İzmir gibi zengin bir mutfak kültürüne sahip bir şehir için çok gerekli olduğunu düşünüyorum” dedi.
İzmir Ekonomi Üniversitesi Mutfak Sanatları ve Yönetimi Bölümü öğrencileri Slow Food (Yavaş Yemek) hareketini tanıtarak eğitimlerini sürdürüyor. Öğrenciler, İzmir dersler öncesinde İzmir çevresindeki yerel pazarlara giderek, yerli üreticiden sağlıklı besinler alarak yemeklerini pişiriyor. Kendilerine verilen 20 liralık harçlık ile bütçesini oluşturan öğrenci, kendi menüsünü belirleyerek pazardan istediği ürünleri filesine dolduruyor. Salı günleri Tire pazarına giden öğrenciler, yöresel otlardan, peynire, zeytinden, reçele kadar her türlü yerel ürünü alarak mutfakta sağlıklı ve yerel tatlar yaratıyor.
Hipermarket yerine Tire Pazarı
Türkiye’de kurulan ikinci Mutfak Sanatları ve Yönetimi Bölümü’ne sahip olan İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde öğrenciler hem dünya mutfaklarını öğreniyor hem de bölge için büyük öneme sahip olan “Slow Food” akımıyla önemli bir hareketin de öncülüğünü yapıyor. Öğrencilerin İzmir çevresindeki pazarlardan alışveriş yapmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirten Mutfak Sanatları ve Yönetimi Bölümü Müdürü Yrd. Doç. Dr. Nilgün Gürkaynak, “Normal şartlarda okulumuza yakın olan hipermarketlerden yapabileceğimiz mutfak alışverişini zaman zaman yöresel pazarlardan yapıyoruz. Bunun için de Tire Pazarını tercih ediyoruz. Üniversite olarak Slow Food akımının Türkiye’deki öncülerindeniz. Bunu hem eğitim sistemimize soktuk hem de uygulama yaparak destek veriyoruz. Bu akımın anlaşılması, hayata geçirilmesi konusunda Ege bölgesindeki Slow Food hareketinin üyelerinden de destek alıyoruz. Öğrencilerimizin hem bu hareketin felsefesini öğrenmeleri hem de uygulamalarından haberdar olmalarını amaçlıyoruz ” diye konuştu.
Pazarın gözdeki otlar
Ege Bölgesi’nin olmazsa olmaz lezzetleri arasında yer alan otlar, öğrencilerin pazarda en sevdiği sebzeler arasında geliyor. Menülerinde cibezden, şevketi bostana, radikadan arapsaçına kadar türlü türlü otları bulunan öğrencilerin, pazarda üreticiyle sohbet ederek daha çok bilgiye ulaştığını vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Gürkaynak, “Mutfak Sanatları ve Yönetimi bölümümüz sadece yemek pişirme üzerine derslerden oluşmuyor. Öğrenciler ilk iki yıl boyunca işletme ağırlıklı dersler alırken, son iki yıl çok yoğun olarak mutfakta eğitimlerini sürdürüyorlar. Mutfağa giren öğrencinin de pazarda üreticiyle birebir temas kurup, sebzeleri kendi eliyle, seçerek tadarak alması çok önemli. Bu alışverişi yapan öğrenci, mutfakta da daha başarılı oluyor. Yerelimizi korumanın özellikle İzmir gibi zengin bir mutfak kültürüne sahip bir şehir için çok gerekli olduğunu düşünüyorum” dedi.