Pandemi ile gıda tüketim alışkanları değişiyor
İzmir Ekonomi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü tarafından Covid – 19 pandemisini çeşitli boyutlarıyla ele alınan “online sosyoloji forumu” başlatıldı. İEÜ Sosyoloji Bölümü Doktor Öğretim Üyesi Derya Nizam yönetiminde gerçekleştirilen “Pandemi ile Gıda Tüketim Pratiklerimi Nasıl Değişiyor?” formuna Anadolu Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden Erhan Akarçay, Yerküre Bilimsel Araştırmalar Kooperatifi’nden Ecehan Balta, Amerikan Araştırma Enstitüsü’nden Yetkin Borlu, İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nden Fatma Nil Döner, Northeastern Üniversitesi’nden Baran Karsak katıldı.
İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin https://www.youtube.com/watch?v=MB0rHjPau1g&t=453s linkinden izlenebilen seminerde, İEÜ Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Derya Nizam, pandemi sonrası toplumsal yaşamda değişimlerin ne kadar kalıcı olacağına ilişkin sorulara yanıtlar aradıklarını belirtti. Nizam, “COVID 19 salgını bize bir kez daha gıdaların hayatımıza etki eden en temel unsurlardan biri olduğunu gösterdi. Gıdalar bizi yaşam kaynağımız. Metabolizmamıza etki ediyor. Bu nedenle de bir kaygı ve endişe alanı aynı zamanda. Gıdalar sadece bedenlerimizi değil ruhumuzu da besliyor. Kültürel kimliğimizi ve kültürel aidiyetimizi inşa ediyor. Bu nedenle de her bir gıda güçlü birer sembol” dedi.
Gıda tüketimlerinin dünyadaki birçok toplumsal yapı ve sürece etki ettiğini aktaran Nizam, Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleriyle yaptığı araştırmanın ilk bulgularında Türkiye’de Covid – 19’un tarımsal üretimde her ne kadar çeşitli aksaklıklara neden olsa da gıda krizine neden olabilecek ölçüde büyük bir soruna dönüşmediğinin görüldüğünü söyledi.
Pandemiyle birlikte gıda tüketim alışkanlıklarının dönüştüğünü, gıda hijyeni ve sağlıklı gıda konusunda farkındalığın çok arttığını ifade eden Nizam, “Gıdalar paketlendi, ambalajlara girdi. Süpermarketlerden alışveriş artarken, semt pazarlarından azaldı. Otel, restoran, ve kafelere gıda tedarik eden ağ bütünüyle çökerken, evde geleneksel yemek yapımı arttı. Telefonla sipariş, online alışveriş yaygınlaştı. Hem raf ömrü uzun ürünlere talep arttı hem de vitamin yönünden zengin organik meyve sebzelere talep arttı. Açlık korkusu ortaya çıktı, stok alışveriş ve gıda fiyatları arttı. Sadece bireysellik artmadı, aynı zamanda dayanışma da arttı. Gıda yardımları artış gösterdi. Evlerdeki gıda israfı azaldı, sokağa çıkma yasaklarından dolayı marketlerdeki ziyan arttı. Bu dönemde şüphesiz tarım ve gıda tüketimi konusunda bir farkındalık oluştu. Yerel üretim, yerel tüketim felsefesi güç kazandı. Aile çiftçiliği, küçük üreticilik, kooperatifçilik itibar kazandı. Nihayetinde kentlilerin kıra dönme ve kendi domates, biberini yetiştirme isteği arttı” diye konuştu.
Anadolu Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden Erhan Akarçay beslence kavramının pandemiyle birlikte değiştiğini, “Beslence yalnızca karın doyurmak değil eğlenceyi de içeren bir kavram. Orta sınıf dışarıda yeme pratiğine sahipti ve pandemi bu pratiği sekteye uğrattı. Dışarıda zaman harcama olanağı ortadan kalkmasıyla birlikte orta sınıf evde gıda üretimini yeni bir etkinlik olarak belirledi, özellikle ekmeğin. Ekmek toplumsal hafızamızda güçlü bir yer edinmiş durumda, özellikle açlıkla ve açlık korkusuyla yer edinmiş bir gıda. Pandemiyle ortaya çıkan korku ve anksiyetelerden bir kaçış olarak evde ekmek üretimi pratiği gelişti” dedi.
“kadınlar zaman yoksulluğu çekiyor”
Yerküre Bilimsel Araştırmalar Kooperatifi Ecehan Balta da, 2008 krizinden bu yana kadınların hem ev içi hem ev dışı sorumluluklarının arttığını söyledi. Balta, “Kadınlar zaman yoksulluğu çekiyorlar. Covid-19 salgını bunu güçlendirici bir etki yarattı. Kadınlar erkeklere göre evde iş yapmaya daha çok zaman harcıyorlar. Bu süreçte ev kadınlığı mesleğinin zorluğunu tekrar gördük” dedi.
Amerikan Araştırma Enstitüsü’nden Yetkin Borlu da, sürecin ihracat yatırımlarında ve tarımda olumsuz etkileri olacağını belirtirken, İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nden Fatma Nil Döner, bu süreçlerin sonucunda çiftçiler tarımdaki güçlerini kaybettiğini, devletin önemli bir üretim planlaması yapması gerektiğini söyledi.
Northeastern Üniversitesi’nden Baran Karsak ise, insanların bu süreçte yeni beslence pratiklerine yöneldiğini, bitkisel beslenme pratiğinin artacağını söyledi.